e-Oruç
Nasıl
oruç tutarken yeme içme gibi ihtiyaçlara bir süre ara verip
nefsimizi sınıyorsak aynı şeyi başka alışkanlıklar içinde
yapabiliriz diye düşünüyorum. Bunlar içinde aklıma ilk gelen
şey elektronik bağımlılık. Düşünsenize sosyal medya
hesaplarınıza bakmadan, maillerinizi kontrol etmeden, cep
telefonunuzu yanınıza almadan ne kadar bekleyebilirsiniz? En basiti
cep telefonunun ekranına bakmadan ne kadar dayanabilirsiniz:)
Dün
akşam dışarı çıkmak üzereyken elektrikler kesildi. Caddede
araçların ışıklarından başka pek ışık yok ve ne yalan
söyleyeyim bu sessizlik ve karanlık kısa bir süre için hoşuma
gitti. Lakin, karşıdan gelen insanların yada etrafta oturanların
yüzünde ben diyeyim bir ışık siz deyin bir nur vardı.
Yüzlerdeki bu nurun kaynağı ise cep telefonları. Karşıdan
yürüyen insanlar tıpkı birer zombi gibi kafayı ekrana gömmüş
bembeyaz bir surat gövde belli belirsiz bana doğru yaklaşıyorlar.
Bazıları elektriklerin kesildiğini fark etmemiş dahi olabilir:)
Öylesine
bir bağımlılık olmuş ki bu, cep telefonunun şarjı bitti diye
yana yakıla şarj cihazı arayanı mı beğenirsin yoksa
telefonunu evde unuttu diye deliye döneni mi... Elektronik cihazlara
bu kadar bağlı olmak bana oldukça komik geliyor. Vatandaş android
olmuş haberimiz yok. Öte yandan akıllı telefon kullanmamamdan
dolayı benim için üzülenler var:) Fakirlikten alamıyorum diye mi
düşünüyorlar acaba. "Yea! al artık şöyle güzel bir
telefon." diyorlar. Telefonum çok küçükmüş. Klişelere
yakın dursam da boyut değil işlev esprisi yapacak değilim.
Söylemesi ayıptır ancak telefonum tam bir tasarım harikası.
Telefonla internete girmediğim için arama ve nadiren sms kullanmak
gibi tüm ihtiyaçlarıma cevap veriyor. Kamerasını dahi
kullanmıyorum. Ben telefonumu kullanmaktan memnunum fakat, başka
insanlar memnun değil. Oldukça trajikomik. Bende o insanlar için
üzülüyorum çünkü teknolojinin esiri olmuşlar beni de tırnak
içinde akıllı telefon almaya zorlayarak zombiye dönüştürmek
istiyorlar. Sen memnunsan kullan arkadaşım, zaten telefonun akıllı
olduğu için her şeyin doğrusunu sen bilirsin...
İnsanlar kullandıkları teknolojik cihazları başkalarına göstermeye bayılıyor. Bu tipik ve normal bir insan davranışı fakat bazıları işi abartıp bilgisayarını tabletini bebeklerine kullandırıp bununla gurur duyuyor. Çok küçük yaştaki çocukların bu cihazları kullanmasında bir çok sakınca var. Gözde ve beyinde ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği gibi ilerleyen yaşlarda bu alışkanlığın video oyunu bağımlılığına da dönüşmesi pek muhtemel.
Tamam
işlerimi halletmek için bir akıllı telefon çok işimi görebilir
fakat ben biliyorum ki o bende olsa sürekli karıştıracağım ve
kendime daha az zaman ayıracağım. Şimdilik ihtiyaç duymuyorum.
Telefonumun küçük olması cebimde daha az yer tutmasını
sağlıyor. Güzel bir telefondan kasıt ise ekran boyutu 5-6"
olanlar. Bu aletler çok işlevsel fakat telefona benzemiyorlar.
Geçenlerde kız kardeşimin devasa telefonu çalınca, telefonun
çalıyor yahu diyemedim resmen. Bir anda "heyy! Bak
televizyonun çalıyor." deyiverdim:)