7 Eylül 2013 Cumartesi


Güzel ve Çirkin

  Türk dil kurumu sözlüğüne göre çirkin kelimesi "göze yada kulağa hoş gelmeyen" anlamındaki sıfattır. Fakat kelimenin kendisi de kulağa hoş gelmiyor ve oldukça itici. İronik bir durum çünkü bana göre çirkin demek çirkin bir şey. İki ayna arasında sonsuz görüntü oluşması gibi bir durum. 

  Bu kelime hoşuma gitmediği için günlük hayatta hiç kullanmam. Nesnelerin dışında bu sıfatı insanlar için kullananlar da var. Kimsenin kendi fiziksel görünümünü doğarken seçme şansı yok elbette bu sebeple birine çirkin demek saygısızca ve adil olmayan bir davranış. Kaldı ki kişinin üzerindeki kıyafeti eleştirmeyi bile her zaman doğru bulmuyorum. Belki binde bir olasılık fakat zevksizlikle suçladığımız biri başkasının ona verdiği kıyafeti giyiyor da olabilir. Başka çaresi olmayabilir. Belki de gerçekten zevksizdir kime ne:) Öte yandan güzellik bir lutuf ama onunla övünmekte abesle iştigal.

  Güzellik algısı kişiden kişiye değişir nihayetinde. Bazı arkadaşlarım kimi zaman etrafta gördükleri ve hiç tanımadıkları birinden bahsederken "Şu kız çok çirkinmiş" diyebiliyor. Allah'ın yarattığı (anlaşıldığı üzere yaradılış kavramına inanıyorum) bir insana hatta söz konusu başka bir canlı da olabilir, kendi güzellik anlayışımızın dışında olduğu için ona hoş olmayan sıfatlar takmak ve fiziksel görünüşüyle yargılamak çarpılmaya davetiye çıkartmaktan farksız. Belki o anda üzerinizde şimşekler çakmayabilir ama kesinlikle kötü karma getirir. Zamanın ne getireceği belli olmaz belki bizim başımıza da istenmeyen bir olay gelebilir yada kendi çocuğumuz için başkaları benzer şeyler düşünebilir. Elbette kimse bir başkasını sevmek yada beğenmek zorunda değil. İllede bir şey demen gerekirse çirkin yerine güzel değil dersin. Birine göre bir şey güzel değilse değildir, bunu da bu şekilde tanımlayabilir. Yanına gidip sen güzel değilsin diyecek hali yok:) Sayemde arkadaşlarımın bu kelimeyi lugatlarından silmesi iyi oldu.   

  Velhasıl kelam geçenlerde yolun diğer tarafına geçmek için arkama baktım. Aman yarebbim o da ne! Bu ne kadar çirkin bir otomobil. Şaka yapmıyorum cidden irkildim. Sanki küçük bir araba diğerini yutmaya çalışıyormuş gibi. Tövbe estağfurullah:) Çirkin dedim çünkü bu Allah vergisi bir durum değil bildiğimiz tasarımcının hıyarlığı. Metal ise metal, plastik ise plastik, kalitesi farklı olsada bütün arabalarda benzer malzemeler kullanılıyor. Yeni kalıplar hazırlanıyor. Peki neden bazıları çok kötü tasarımlara sahip anlamak çok zor. "Güzel değil" demiyorum çünkü özellikle bu şekilde tasarlanmış. Resmen gözlerim dağlansaydı da görmeseydim dedirtiyor. Tamam estetik algısı da bir miktar değişkendir lakin Fiat multipla'yı beğenene diyecek lafım yok:) Adını nereden mi öğrendim? Eve döndüğümde "ugly car"  yazıp Gugılladım. Görsellerde çıkan ilk sonuçla Multipla'yı teşhis ettim:) Breaking Bad izleyenler bilir benzer bir durum Pontiac Aztek modeli için de geçerlidir. Bu araç bir suv ve coupe karışımı olarak yeni bir sınıf yarattı. Lakin bu araç hakkındaki efsaneye göre otomobilin ön ve arka taraflarını 2 farklı tasarımcı ayrı ayrı olarak tasarlamış. Pek inandırıcı bir hikaye değil ama bu yüzden bir tutarsızlık söz konusuymuş. Neticede Bmw'nin buradaki potansiyeli görmesi uzun sürmedi, anlaşılan pontiac'ı görmüş ve potu arttırmış. Bu artış iyi yada kötü bilinmez çünkü X6 hem en güzel hemde en itici arabalar listelerinde yer alan tek araç:)




 Acaba arabayı kullanan adam bu aracı kendisi mi yapmış nasıl bir tasarım fiyaskosu falan derken dönüp dönüp baktım. Çünkü sıra dışı ve farklı bir şey gördüm. Ne yazık ki benim araba için yaptığım davranışın benzerini insanlara karşı yapıldığına şahit oluyorum. Birinin yüzünde kolunda bir yara yanık uzuv kaybı gibi fiziksel bir farklılığı varsa birçok insan onlara ucube muamelesi yapıyor. Dönüp dönüp bakmalar, pür dikkat kesilmeler beni bile çok rahatsız ediyor. Şimdi bu insana sokağa çık, hayata küsme, eve tıkılıp kalma demek empatiden ne kadar yoksun olduğumuzun bir ispatı gibi. O bakışların insanı nasıl delip geçtiğini anlamak için fiziksel bir farkımızın olmasına da gerek yok. O insanın davranışından, sıkıntısından kolayca anlaşılıyor. Sanki bir derde derman olacakmış gibi aval aval süzüyor adam, Bakma arkadaşım bok var sanki...

  Bu onları görmezden gelmek demek değil elbette. Farklı birini görünce ona mutant muamelesi yapıp farklılığına dikkat kesilmek yerine konuştuğumuzda gözlerinin içine bakmaya çalışalım ve ona diğer insanlardan daha farklı davranmamaya gayret edelim. Öte yandan en ahmak insan tipi, birinin yanına gidip bu yara izi nasıl oldu? O kolundaki beyazlık ne? Yüzündeki yanık çocukken mi oldu? tarzında kendi meraklarını tatmin etmek için şereften yoksun sorular sorarak insanları üzen ve onlara kötü hatıralarını yeniden yaşatan organizmalardır. Onun derdine bir çare biliyorsan güzelce konuş anlat elbette. Çok yakınımdaki bir insan değilse kolu alçılı bir tanıdığıma bile ne olduğunu sormuyorum çünkü biliyorum ki aynı olayı benden önce onlarca kişiye anlatmış ve alçı çıkana kadar anlatmaya da devam edecek. Adamın kolu alçılı demek ki kırılmış işte. Geçmiş olsun de kendisi anlatmak isterse anlatsın.

3 yorum:

  1. Multipla çok iyi bir arabadır bu arada.. önde 3 arkada 3, 6 kişi oturur.

    YanıtlaSil
  2. Multipla kötü arabadır demedim ki, Ben yalnızca benim estetik anlayışıma göre çirkin dedim.
    Zaten kullananlarda iç tasarımdan oldukça memnun. Ne de olsa aracın içerisinden bakınca, dış tasarımı gözükmüyor:)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil