Aah Face'in yok mu senin?
Hayır arkadaşım face'im var, Facebook hesabım yok. Alamadığım için yada bana vermedikleri için değil, kafam basmadığı için de değil sadece kullanmayı tercih etmediğim için yok. Kaldı ki neden Facebook kullanmak insanı ayrıcalıklı hissettiriyor anlamadım gören de uçak kullanıyor zanneder. Yani uzun lafın kısası sevdiğim insanlarla Facebook üzerinden değil Face to face yani yüz yüze görüşmeyi mesafe uzaksa telefonla konuşup en azından sesini duymayı tercih ediyorum.Gerçek insanlarla sanal muhabbetler yapmak, resimlerin altına yazılan aptalca ve samimiyetsiz yorumları okumamak için facebook kullanmıyorum. İlkokul arkadaşını ne çok özleyen varmış. Facebookum yok ama 1.sınıftaki arkadaşımla hergün konuşuyorum çünkü hiç ayrılmadım.
Bu şaşkınlık ve çeşitli triplere girme hadisesi o kadar doğal bir hale geldi ki sanki insanlar doğar doğmaz kimlik kartı gibi Facebook hesabı da almak zorundaymış gibi (hoş bebeğine, köpeğine hesap açanda var.) Eğer kullanmayı tercih etmeyen birini görürsek onu uzaylı zannetmenin alemi yok sevgili dünyalı, kendisi dost olabilir önce bir dinleyelim bu zat-ı muhterem ne diyor;
Öncelikle
kişiler arasındaki yazılı iletişimin samimiyetten uzak olduğu kanaatindeyim. Jest, mimik, vurgu hatta duygu bile yok tabii smiley kullanmazsanız. Peki ben kendimi ifade etmek için neden yalnızca
smiley kullanmak zorunda kalayım ki? Ben gerçek hayatta yaptığım
her espriden sonra gülmüyorum ki.
Söz
uçar yazı kalır
Bu
yazılı iletişim bir çok yanlış anlaşmaya sebebiyet verebilir.
Normal hayatta şaka olarak söylenen bir söze insanlar alınmazken
aynı şakayı yazıya döktüğünüzde durum çok başka bir hal
alıyor. Bu tamamen karşınızdakinin ruh haliyle ve onu nasıl
yorumladığı ile ilgili. İnsanlar yüzyıllardır mektupla
haberleşiyor bu şimdi mi problem oldu derseniz, evet. Çünkü
artık buralarda muhabbet edip anlık iletiler gönderir olduk. Yani
söylediklerimiz nispeten daha önemsiz bir hal almaya başladı. Her
yazdığımızı ince eleyip sık dokumuyoruz. Fakat her halükarda
söz uçup yazı kalıyor. Hızlıca yazılmış kelimeler başımızı
çok ağrıtabilir. Çevremden duyuyorum tecrübeyle sabit. Benzer
şeyler sms için de geçerli. Bu yüzden bu iletişim biçimleri
beni tatmin etmiyor. Karşımdaki yaptığım espriye ahahaha :))
şeklinde karşılık vermesi de tatmin etmiyor. Belki hiç gülmeyip
otomatikman bunu yazıyor. Ben karşımdaki insanın gülüşünü
onun gözlerinde görmek isterim. Birileriyle bir şey paylaşıyorsam
bu duyguyu hissetmek isterim, like almak değil.
Ben
neden aynı iş yerinde çalışan arkadaşımın kıyafetini
beğendiğimi direkt olarak ona söylemiyorum illa ki fotoğraflarını
mı like lamak lazım. Sağolsun Facebook bize tanıdıklarımızın
doğum gününü hatırlatıyor. En azından onu arayıp doğum
gününü kutlamak, sesini duymak yerine Facebook'tan mesaj
gönderiyoruz. Böylece samimiyetsizlikte, bayramlarda gönderilen
toplu sms'lerle yarışır hale geliyoruz. Benim, sevdiğim insanlara
verdiğim değer bu olamaz.
Komikli
videolar çok hoşuma gidiyor
Bir
başka sebep ise Facebook'un zaman öldürmek için çok müthiş bir
mekan olması. Günün belli zamanlarında insanlar girip acaba ne
olmuş diye bakma ihtiyacı hissediyor ki bu çok normal. Çünkü
orayla aranızda bir bağ var ve yeniliklerden, mesajlardan
haberlerden, dedikodulardan vs. haberdar olmayı da istemek çok
doğal. Farmville ve benzeri yaratıcılıktan uzak oyunlar, komikli
kedi videoları, başkalarının resimlerine bakıp yorum yapmak,
gidilen mekanlarda abuk subuk resimler çekip reklam yapmaya çalışmak
derken zaman su gibi akıp geçiyor. Peki elde ne var? Üzgünüm ama
bazı insanların kedi videosu izlemekten daha önemli işleri
olabilir. (Ben yalnızca tatil günleri izliyorum:) ahan da smiley.
Tüm
bunların yanında kimseyle paylaşmak istemeyeceğimiz kişisel
bilgileri tamamıyla ticari bir kuruluşun eline teslim etmek acaba
ne kadar mantıklı. Elbette ben dünyanın en önemli insanı
değilim fakat Zukerberg de benim babamın oğlu değil. (en azından
ben öyle biliyorum:) Başkalarının benim kişisel bilgilerime bu
kadar kolay ulaşabilmesini ve bunları 3. kişilere satabiliyor
olmasından hoşlanmıyorum. Acaba Facebook kullananların yüzde
kaçı yeni gizlilik sözleşmesini okudu? Onu geçtim eskisinden haberi olan var mı:) Aynı şeyi hatta çok
daha fazlasını Google'da yapıyor. Bu da başka bir yazının
konusu olsun.
Grup
kurma hevesi
Artık
nereye gitsem Facebook ta grup açtık oradan görüşelim deniyor.
Mailin suyumu çıktı anlamadım. Gittiğiniz
bir kursta, dernekte vs. iletişim kuralım deyince birisi çıkıp
Facebook'dan grup açalım herkesin var zaten diyor. Yazılı
iletişim için 2 temel yol var. Fiziksel yazışmalar için posta
adresiniz ve elektronik yazışmalar içinse elektronik posta
adresiniz. E-mail dediğimiz şey en temel araç aslında. E-mail
hesabın yoksa zaten Facebook hesabı açamazsın. Yaptığın
alışverişin bilgisi de buraya gelir iş başvurunun cevabı da.
Yani ciddi bir iletişim aracıdır. Ben Facebook üzerinden iletişim
kuran bilim adamı duymadım. Hali hazırda bir mail grubu varken
neden Facebook ta grup açalım dediğinizde aldığınız cevap şu;
Herkes maillerine bakmıyor:) Canım benim, sen 24 saat facebooktasın
1 dk da mailine bak bir zahmet. Peki Gmail'in yapamayıp da Facebookun yaptığı ne var dediğimde
cevap şu; Hiç bir şey.
Facebook
hesabım yok dediğinizde aldığım cevap ise daima; ee aç bi tane.
Bravo Anştayn! bu hiç aklıma gelmemişti. Angry birds oynamadığım
için beynimdeki kıvrım sayısı onunkinden daha az elbette. Madem
ki iletişimini ciddi bir mecra üzerinden yapmayı istemiyorsun
demek ki ciddi bir şey anlatmayacaksın bana. Lay lay lom yapacak
olan açsın grubunu hemen paylaşıma başlasın.
Sahi
ya facebook yokken nasıl yaşıyorduk?
Diyelim
ki çok daha iyi bir platform geldi ve herkes Facebook'dan sıkıldı
onu kapatıp başka bir profil mi açıcaz. Bunlar daha önce aah icq
yok mu, msn in yok mu diyenlerle aynı kişiler olabilir:) İşte ben
o tarihten beri maillerime düzenli olarak bakıyorum.
Aslında
İyi kullanıldığında faydalı platformlar bunlar. (Bkz. iyi polis:) Uzak
mesafelerde yaşayan az samimi olunan tanıklarla iletişim kurmayı
kolaylaştırıyor. En uç örnek olarak Arap baharında twitter
sayesinde örgütlenen insanlar devrim yaptılar. Bunun yerine
onlarda bizim gibi herkesin fotoğrafının altına canım çok tatlı
çıkmışsın eheeh demek için de kullanabilirlerdi. Herkes devrim
yapsın demiyorum ama bu tip abukluklara katlanamıyorum. Bunları
sevenlere de lafım yok ama ben almıyım.
Televizyon
izlemede Dünya 2.si Facebook kullanımında Avrupa lideriyiz.
Teknolojinin nimetlerini nasıl kullanacağımızı bilmediğimiz
için yalnızca güzelim yurdumun insanlarının kredi kartı
mağduriyeti diye bir problemi var. Bazı şeyleri çok yanlış
anlıyoruz. (Romalılardan daha iyi dondurma yaptığımızı kanıtlamak için de testereyle kesip onunla ip atlıyoruz:) Madem her şeyi tek bir yerde topladık artık işe de
gitmeyelim faceden grup kuralım, herkes yaptığı işi paylaşsın.
Kazandığımızı paralarla da bahçelerimize soğan ekeriz:)
Benim
facebook kullanıcılarına saygım var lakin ben kullanmadığım
için kimseden saygı beklemiyorum, farklı olmaya hiç çalışmıyorum yeter ki saygısızlık edilmesin.
Çünkü herkes perspektifini monitörünün ekranı ile
sınırlandırmak istemeyebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder